Haber

Yoksa Erdoğan aday olmayacak mı?!

Türkiye, 2019 yerel seçimlerinden bu yana kesintisiz bir seçim atmosferi içinde olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için olağan tarih 18 Haziran 2023’tür. Bu, zamanında yapılacak bir seçim tarihidir. Ama nedense konunun bu tarihe kadar kalacağını düşünenler pek yok. Erken seçim görüşü yaygın. Çünkü, özellikle iktidar partisinin, çoğunlukla ekonomik sorunlar nedeniyle erken seçim istediği biliniyor.

Ama iktidar için erken seçim takvimi dikensiz gül bahçesi değil. Tamam, seçim erken olsun ama ‘ne kadar erken’?
Mesela 6 Nisan’dan önce olamaz… Geçen yıl TBMM’de geçirdikleri ve kendilerine birçok avantaj sağlayacağını düşündükleri değişiklikler ancak bu tarihten sonraki bir seçimde geçerli olabilir.

O halde 6 Nisan’dan sonra ve bir an önce seçime gidilmesi isteniyor denilebilir.

Ama hepsi bu kadar değil ve bu kritik seçimde Erdoğan ve grubu sembolik bir tarihin sandık günü olmasını istiyor. Bildiğiniz gibi genelde Türk hukuku, özelde ise İslami ve idealist varyantları işaretlere, resimlere ve simgelere önem verir.
Peki 6 Nisan’dan sonra Pazar günlerinin ortasında bu kadar sembolik anlamı olan var mı?

Evet var. 14 Mayıs 2023 Pazar… Demokrat Parti’nin CHP’yi, Menderes’in İnönü’yü mağlup ettiği ve cumhuriyet tarihinde ilk kez iktidarın el değiştirdiği 14 Mayıs 1950 Pazar gününün 73. yıl dönümü…

Bütün bu nedenlerle hükümetin asıl arzuladığı tarih 14 Mayıs 2023. Ancak AKP-MHP’nin milletvekili sayısı erken seçim için gerekli meclis kararı için yeterli değil. Erken seçim kararı için muhalefetin takviye yapması gerekiyor. Muhalefet buna katılmıyor.

İkinci seçenek, Cumhurbaşkanı’nın Parlamento’yu feshederek ülkeyi erken seçime götürmesidir. Ancak bu kez Erdoğan’ın adaylığı yasaya takıldı. Meclisi fesheden cumhurbaşkanı tekrar aday olamaz. Diploma, üçüncü adaylık derken doğal olarak yeni bir ihlal tartışması istemiyorlar.

Tablo bu iken, Meclis kararı için muhalefeti, en azından bir kısmını baskı altına almak en uygun yol gibi görünüyor. Başörtüsü ve ‘aile’ adı altında getirilen anayasa değişikliği teklifinde referandum çekişmesi yaşanırken, özellikle muhalefetin sağını erken seçim kararına takviye verecek şekilde pazarlık yapmak…

Bunun için atılacak en uygun ilk adım, CHP’nin hatta Kılıçdaroğlu’nun Mayıs’ta seçim yapılmasını istemediğini söylemek… Kesin böyle düşünüyorlar.

İstanbul Belediyesi’ne el konulması tartışmalarının arkasında sinsi bir erken seçim tartışması kızışıyor… Bugünün iki gazetesi, iktidarı oluşturan güçler açısından temsili yüksek iki gazete, Sabah ve Türkiye doğrudan oyuna dahil.
“Mayıs seçimlerine hayır dedi” başlıklı Türkiye gazetesi ilk sayfasında bu manşetin altına Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafına yer veriyor.

Sabah gazetesi ise her gün yaptığı gibi tam sayfa Erdoğan’ın söz ve açıklamalarına yer vererek tartışmacı bir manşetle oyuna dahil oluyor: Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin takvimi belli oldu…

Bu takvimin bir yerlerde saklandığını ve birdenbire ortaya çıktığını zannedersiniz. Haberi okuduktan sonra durum biraz daha netleşiyor. Efendim, “AK Parti sınavlar, okullar ve yaz tatili nedeniyle seçimi Mayıs ayına çekmek istiyor”… Sınavı ve tatili anladık ama okulların nasıl bir ilişki oluşturduğu anlatılmıyor. Sanırım o kısım biraz aceleye geldi. Haberin devamında olduğu gibi ‘ileri çek’ ise 18 Haziran ve 14 Mayıs için iki ‘hazırlık’ daha yapıldığı belirtiliyor.

Her iki raporda da muhalefet tabanı sağlanamadığı takdirde cumhurbaşkanının kendi yetkisini kullanacağı belirtildi.
Ancak cumhurbaşkanı “yetkisini kullanır” ve Parlamentoyu feshederek ülkeyi erken seçime götürürse kendisi aday olamaz. Mevzuat ortada.

Sabah ve Türkiye bir şeyler söylemeye başlıyor ama ne? Eh, kesinlikle daha fazlasını söyleyecekler, koku kısa sürede çıkacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu